IMKB 1 aydır çok güzel gidiyor. Adeta ipini koparmışçasına çılgın yükselişine devam etmekte. Peki bu ne kadar mantıklı?
Önermem şu: 2010 yılı Şubat ayından başlamak üzere ayı piyasası 2010 a hakim olacak. Büyük bir kriz kapıda değil fakat hem borsadaki düşüş hemde ekonomideki gerileme bu yıla damgasını vuracak.Nedenleri yazımın içinde bulabilirisiniz.

Piyasalarda spekülatorlerin ilgilendiği noktalar ana kırılma noktalarıdir. Teknik analize inanırım çünkü çoğu zaman kırılmaları önceden bilme gücüne sahip fakat bu noktaların trend sonumu yoksa trend ortası mı olduğu sorusu genelde yanıtsız kalir. Bu yüzden arkaplana dönmek gerekir. İMKB için konuşmak gerekirse, teknik analiz yöntemleri ortalamadan sapma yüksek olduğu için bir düşüş öngörüyor fakat bu düşüşün küçük mü büyük mü olacağına ancak ekonomik koşullara ve piyasa tepkilerine bakarak karar verebiliriz. Dolayısıyla, bu yazı spekülatörler için büyük önem taşıyor.

Öncelikle kısa vadeli bir tepki analizi yapmak önemli. Son 1 ay içinde borsa iyi haberlere hatta Avrupada resesyonun durduğunu soyleyen ‘nötr’ haberlere bile kuvvetli tepkiler verdi. Bazı günlerde 1. seans düşüşle kapatmasına rağmen, bu haberlerin etkisi İMKB'yi ikinci seansta coşturmaya yetti. Bu noktada dikkat edilmesi gereken bir konu var. 10 Ocak'ta Moody's Türkiye'nın notunu artırdı ve statüsünü 'durağan'a çevirdi fakat piyasadan beklenen tepki gelmedi. Hemen ardından Moody's in pek çok bankanın notunu yükselttiği haberi de beklenen tepkiyi yaratmadı. Yani bir nevi piyasa fazlasıyla şişmişti ve İMKB'yi doğrudan ilgilendiren iyi haberler dahi yatırımcılara daha fazla yükseliş ümidi vermeye yetmedi. Siskinleşen İMKB'nın üstünü bir yağ tabakası kapladı ve refleksleri doğal olarak zayıfladı. Önümüzdeki 2 hafta 'silkinme' dönemi olacak ve İMKB fazlalıklarını 'swing trader'ları ve 'bonus asalaklarını' silkeleyerek atmaya çalışacak.Yani, bu gelişme kısa vadeli bir düşüş hareketini işaret ediyor.

Uzun vadeli, daha doğrusu 2010 yılı için konuşmak için durumsal bir analiz yapmalıyım. İşime yarayacak verileri hemen masaya koyuyorum.
- İMKB-100 endeksi 27000 den 50000 seviyelerine yükseldi.
- Beklentilere göre 2009 yılında tarım dışı işsizlik 18% civarında.Yani 2008 den % 4.4 fazla.
- TCMB gecelik faiz oranlarını 2009 süresince 15% den 6.5% e kadar düşürdü. 2010 da yükseltmesi kaçınılmaz görünüyor.
- 2009 TÜFE'sı 6.5% olarak açıklandı. Bu rakam 2008'den 3.5% daha dusuk.
- 2009 krizden toparlanma yılıydı yanı ekonomideki iyileşme 'bekleniyordu'. Beklentiler olduğu gibi piyaslara yansır.
- Conference Board 2009 da işçi verimliği artış oranlarında 0.5% düşüş öngörmektedir.

2009 yılında faiz oranlarının düşmesi yerli yatırımcıları borsaya daha fazla yatırım yapmaya özendirdi. Aynı zamanda düşen faiz oranları tahvil piyasasına da yansıdığı için, Türkiye'ye yatırım yapmak isteyen yabancı yatırımcılar soluğu borsada aldılar. Düşük faizler dolaylı olarak tüketime olumlu yansıdığından şirket performansları da iyi yönde etkilendi ve bu yatırımcıların beklentilerini boşa çıkartmadı. Aynı zamanda 2009 yılının krizden kurtulma yılı olması da yatırımcıları cesaretlendirdi ve bu olay doğrudan fiyatların yükselmesini sağladı. Yükselen enflasyon da bu getirisi yüksek ortamı doğrular nitelikte. Bu noktaya kadar denklememiz sağlam fakat asıl soru su: acaba 50000 seviyeleri kalıcı mı yanı İMKB değerinde mı yoksa normalden fazla mı değerlendi?
Bu soruyu cevaplamak için işsizlik verisine bakmamız gerekiyor. Eğer hem işsizlik artmış hem GDP azalmış fakat borsa yükselişte kalmışsa bu borsadaki fiyatların, arkaplandaki şirketlerle paralellik göstermediğine işarettir. Çünkü nihayetinde İMKB Türkiyedeki şirketlerin karlılığını gösteren, açıklayıcı bir örneklemdir. Daha fazla mal, daha fazla kar demek olmasa da ülkemizde aralarındaki ilişki yadsınamaz. İşçi verimliliği artışında da düşüş öngörüldüğüne göre, işsizliğin temel sebebi işten çıkarılanlar yada iş bulmayanlar oluyor. Demek ki her ne kadar bilançolar tersini söylesede şirketleri bir 'karamsarlık' kapladı ve bu karamsar havanın piyasalara bulaşması an meselesi.

Ozetle, sinyaller piyasalarda bir mantikisizlik olduğuna işaret ediyor. Daha somut söyleleyim, 2010 borsa için bir düşüş yılı olacak ve Ayılar 'Vur Patlasın, Çal Oynasın' şeklinde piyasaları domine edecek. Fakat bu düşüş çok keskin olmayacak yani zaman zaman döngüsel hareketler yaşayacağız fakat 2010 da 40-50000 seviyelerinde uzun vadeli yatırım yapılmamasını öneriyorum. İMKB-100 için değer biçmek gerekirse bu 35-40000 bandıdır ve Aralık 2010 da çok büyük bir hadise yaşanmazsa borsa bu seviyelerde yüzecektir.
2009 tüketici kredilerindeki artış ve tüketim çılgınlığına başka bir yazımda değineceğim. Korkulan seneryo yani bir likitide krizi gerçekleşirse tabiki bu tablo ve tahminlerde değişecektir ama her iki durumda da kesin olan sey, değişimin aşağı yönlü olacağı.










0 yorum:
Yorum Gönder